Azerbaycan dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olup, zengin ve çok eski tarihe sahiptir. İlk insanların yaşadıkları "Azıx" mağarasının Azerbaycan arazisinde olması, Azerbaycan'ın Antropoidler'in yaşadığı arazinin ahate etdiyinin ispatıdır. Muhtelif tayfalar milattan önce III binyıldan I asra kadar devam etmişti. Azerbaycan arazisinde ilk siyasi formasiyaların teşkil olunması milattan önce IX asrda gözlemlenmiştir. Bu, yüksek iqtisadi ve medeni seviyesi olan Manna devletiydi ki, onun ahalisi doğal güçlere, Güneş ve Aya tapıyorlardı.
Milattan önce VI asrın başlangıcında Manna dövleti Midiya tarafından edilmiş ve resmi din olaraq Zerdüştlük kabul edilmiştir. Zerdüştlüğün yayılması ateşin doğal kaynağı olan petrol ve gaz kaynaklarının bolluğuna bağlı idi. Azerbaycan'ın eski tarihinde büyük rolü Atropatena ve Kafqaz Albaniyası devletleri de üstlenmişti.Atropatena devletinin adı onun kralı Atropat'dan almış ve daha sonra Azerbaycan sözüne çevrilmiştir. Azerbacan milletinin yaranması Atropatena devletinden başlamıştır. III-V asrlarda Azerbaycan arazisinde hristiyanlık yayılmaya başlanmıştır. Zaqafkaziyada hristiyan mabetlerinin yaranmasıyla manevi hayatın inkişafı için yeni impuls rolünü üstlenmiştir. V asrın başında ilk Alban alfabesi yaranmış ve eğitimin inkişafının başlangıcı olmuştur. O devrin bir çok unikal medeniyet, edebiyat ve mimarlık eserleri günümüze kadar korunmuştur.
VIII asrin başlanqıcında Azerbaycan Araplar tarafından işgal edilip Arap halifeliğinin Arran bölgesi adını almıştır. Bu sıralarda Azerbaycan'da kabul gören din olarak islam yayılmış ve yeni medeniyet ve geleneklerin yaranmasında büyük rol üstlenmiştir. İslam dinini kabul eden diger ülkeler gimi Azerbaycan da müslüman adlandırılmış ve islam medeniyetinin inkişafında kendine has yerini tutmuştur. Bu sıralarda Azerbaycan'ın kendi alim, şair ve mimarları ile dünya medeniyetinin zenginleştirilmesinde önemli yeri olmuştur. Orta asrlarde muhtelif devrlerde Azerbaycan arazisinde Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Sefevi devletleri kurulmuştur. Azerbaycan'ın Avrupa ve Asiya arasında ticaret yollarında olması, bir çok devletin ilgisini çekmişti. Ayrıca, XVIII asrdan itibaren Azerbaycan arazisinde yeni bağımsız devletler – hanlıklar yaranmaya başlamıştır. Ancak XVIII-XIX asrlarda daha da şiddetlenen Rusya, Türkiye ve İran arasındaki çatıkuzey Azerbaycan'ı savaş alanına çevirmişti. Türkmençay anlaşmasına göre 1828 yılında Rusya ve İran kendi aralarında Azerbaycan'ı bölerek: kuzey Azerbaycan Rusyaya, güney kısmı ise İranın bünyesine geçmiştir.
ХХ asr Azerbaycan tarihinde siyasi, iktisadi ve medeni hayatının radikal deyişim devri olmuştur. Azerbaycan'da hızla bir çok iktisadi sahalar gelişmeğe başlamıştır. Bakü pertol kuyuları dolayısıyla dünyanın önemli şehri haline gelmiştir. Bu sıralarda medeni- manevi hayat değişime uğramıştır – çeşitli ilm alanlarının gelişimi başlamış, büyük tirajlı qazete ve dergiler basılmaya başlamış, siyasi partiler ve içtimai teşkilatlar yaranmaya başlamış, cemiyetde demokratik idealar yaranmaya başlamıştır. Bütün bunlar 1917 yılının şubat ayında çar Rusya'sının dağılmasından sonra milli deyişikliklerin yaranmasına imkan tanımıştır. 1918 yılının may ayının 28'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti yaranmış. 23 aylık bağımsızlık döneminden sonra 1920 yılının Nisan ayında Baküye Sovyet Rusyası'nın XI Kızıl ordusu girmesiyle hayatına son verilmiştir. Azerbaycan SSCB'nin bir hissesi olmaya başlar.
1991 yılında SSCB'nin dağılmasıyla Azerbaycan tekrar bağımsızlığını kazanır. Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinin yeni Anayasası 1995 yılı 12 Kasım'da kabul edilmiştir. Bu tarihten itibaren Azerbaycan halkı ve devletçiliği için yeni, demokrasi ve kalkınma devri başlanmıştır.