Aziz soydaşlar, saygıdeğer dostlar!
Azerbaycan İstanbul Baş Konsolosluğunun internet sayfasında Sizleri selamlamakdan duyduğum memnuniyet hissini ifade etmek isterim.
Ümit ederim bu sayfa Azerbaycan, Azerbaycan-Türkiye ilişkileri ve Baş Konsolosluğumuzun faaliyeti hakkında önemli bilgileri elde etmekte Sizler için faydalı olacaktır.
Hazar denizinin batı sahilinde yerleşen Azerbaycan en kadim insan meskenlerinden biri olarak, insanlık tarihinde büyük paya sahiptir. Azerbaycan arazisinde yerleşen Azık mağarasından bulunmuş emek aletlerinin bir milyon yıldan fazla yaşının olduğu tespit edilmiştir. Dünyada mevcut olan 11 iklim kuşağından dokuzu Azerbaycan`da mevcuttur.
Azerbaycan halkının devletcilik tarihinin 3 bin yıldan fazla yaşı var. Bu dönemde halkımız tarihin inişli-yokuşlu çağlarından geçmiş, buna rağmen kendi milli serveti olan müstakil devletini koruyup yaşata bilmiştir.
Şark ve Garp değerlerini her zaman benimsemeği ve bu değerlere kendi katkısını vermeği başaran halkımız 1918 senesinin 28 Mayıs tarihinde doğuda ilk demokratik cumhuriyetin – çağdaş Azerbaycan Cumhuriyetinin halefi olan Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kurucusu olmuştur.
Şarkta ilk opera olan “Leyli ve Mecnun” 1908 yılında Azerbaycanlı besteci Ü.Hacıbeyli tarafından yazılarak oynanmıştır. Şarkta ilk opera yazan Azerbaycanlı besteci kadın Ş.Ahundova da halkımızın dünya medeniyetine verdiği sanatçılardandır.
Çağdaş dönemde dünya siyasetinin önemli faktörlerinden biri olmuş petrol de sanayi usulü ile dünyada ilk kez – 1847 senesinde Bakü`de çıkartılmıştır.
Baş Konsolosluğumuzun tahsis olunduğu ülke – Türkiye ile Azerbaycan`ı bağlayan teller, gücünü milli-manevi değerlerden almaktadır. Aynı soy köküne ait olan halklarımız tarihin tüm dönemlerinde kardeşlik değerlerine sadık kalmış, bu sadakati hor gören kuvvelerin kurmuş oldukları zor sınavlardan alnı açık çıkmışlar.
Yirminci yüzyılda halklarımızın yaşadığı kader ve bu zorluklara birlikte göğüs germeleri söylenenlere bariz örnektir. Asrın başında Kurtuluş Savaşında, mahrumiyetler içinde mücadele veren binlerle kahraman Türk askeri tüm zorluklara rağmen daşnak-bolşevik işgaline maruz kalan Azerbaycan`ın kurtuluşu yolunda canlarından geçip şehit olmuşlar.
Bu gün Çanakkale şehitliğinde ziyaret ettiğimiz şehit mezarlarının da 3 bine kadarı Türk topraklarının bağımsızlığı yolunda cephede çarpışan Türk askerinin yardımına koşan, bu topraklar uğrunda şehit olan Azerbaycan askerlerine aittir.
Halklarımız arasında olan bağları Türk dünyasının büyük oğulları Ulu öndür Mustafa Kemal Atatürk yüzyılın başında “Azerbaycan`ın kederi kederimiz, sevinci sevincimizdir”, və Milli lider Haydar Aliyev yüzyılın sonunda “Türkiye ve Azerbaycan – bir millet, iki devlettir” sözleri ile en güzel şekilde ifade etmişlerdir.
Azerbaycan Cumhuriyeti bu sene yirminci yıldönümünü kutladığımız bağımsızlığına 1991 yılının 18 Ekim tarihinde kavuştuktan sonra onun bağımsızlığını ilk tanıyan devlet Türkiye olmuştur.Bu gün Azerbaycan`ın yüzleşmiş olduğu Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununun halli yolunda ülkemizin haklı tutumunu tüm seviyelerde her zaman savunan bir tek Türkiye’dir.
Etnik, kültürel ve dil açısından sıkı bağlı olan ülkelerimiz arasında karşılıklı ilişkiler – dilde, düşüncede ve iş`de birlik ilkesine dayanarak stratejik işbirliği seviyesinde daha da genişlemekte ve derinleşmektedir.
Bağımsızlığına kavuşmadan başlayan münakaşa sonucunda Azerbaycan arazilerinin yüzde yirmisi yabancı güçlerin yardımı ile Ermenistan tarafından işgal olunmuştur. Bu topraklar milli ve dini arınmaya maruz kalmış, 1 milyona kadar Azerbaycanlı göçmen durumuna düşmüştür.
1992 senesinin 26 Şubatında Ermenistan askeri birlikleri tarafından Azerbaycan`ın Hocalı kentinde Azerbaycanlılara soykırım yapılmış, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar dâhil binden fazla insan katledilmiş ve yaralanmıştır. Aynı kaderi Türk halkının da geçen asrın başında yaşaması tesadüf diyildir.
Azerbaycan`ın bağımsızlığının ilk yıllarından İstanbul`da Baş Konsolosluk tasis etmesi, Türkiye`ye ve dünyanın medeniyet, iktisadiyat, ilim, sanayi merkezlerinden olan doğma İstanbul`a verdiği önemdendir. Baş Konsolosluğumuz`un yurtdışında kurulan altıncı temsilcilik, lakin ilk konsolosluk olması bunun açık göstergesidir.
Azerbaycan Türkiye ile beraber bölgede istikrar ve güvenliğin, kalkınma ve entegrasyonun gelişmesine imkân yaratacak uluslararası önem taşıyan projeler gerçekleştirmektedir. Bunlara misal olarak Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını, Bakü-Tiflis-Erzurum gaz hattını, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattını göstermek olar.
Eminim ki, Azerbaycan ve Türkiye arasında dostluk, kardeşlik ve işbirliğine dayanan siyasi, iktisadi ve medeni ilişkiler halklarımızın ortak çıkarları için daha da gelişecektir.
Ümid ederim Baş Konsolosluğumuzun internet sayfası görev bölgemizde Azerbaycan`ın, Azerbaycan vatandaşları ve tüzel kişilerinin hak ve yasal çıkarlarını savunmağa, Türkiye ile, iktisadi, ilmi, kültürel, ticari, spor, turizm ve diğer alanlarda kardeşlik ilişkilerini geliştirmeğe hizmet edecektir.
Saygılarımla,
Hasan Sultan oğlu Zeynalov
Başkonsolos
|